Ceza Hukukunda Ek Savunma Hakkı
Ceza Hukukunda Ek Savunma Hakkı ve Uygulaması
Ceza muhakemesi süreci, kovuşturma aşaması ile başlar ve bu aşama, Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin kabulü ile başlatılır. İddianame içinde suç, suça ilişkin sevk maddesi ve sanık aleyhine veya lehine olan deliller yer alır. İddianamenin yargılamayı gerçekleştirecek mahkeme tarafından kabul edilmesiyle, mahkeme huzurunda yargılama başlar.
Ancak, bazı durumlarda iddianamenin düzenlenmesinin ardından yeni deliller ortaya çıkabilir, suçun hukuki niteliği değişebilir veya cezayı artıracak başka nedenler belirebilir. Bu durumlarda, sanığa ek savunma hakkı tanınır. Bu hak, sanığa aleyhine ortaya çıkan yeni deliller hakkında savunmasını genişletme fırsatı sağlar.
Sanığa, belirlenen suçun hukuki niteliği değişmiş, cezanın artırılmasını gerektiren bir durum ortaya çıkmış veya cezaya ek olarak güvenlik tedbiri getirilmesini gerektirecek yeni deliller ortaya çıkmışsa, ek savunma için süre verilir.
Ek savunma hakkının tanınması gereken durumlarda, eğer bu hak tanınmazsa, sanık lehine temyiz veya istinaf yolu açılır ve bu durum, ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına neden olabilir.
Ek savunma hakkı konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar; hakkın iddianamedeki bir suçun niteliğinin değişmesi ya da sanığa verilecek cezanın artırılmasına sebep olacak bir delilin ortaya çıkması durumunda tanınmasıdır. İddianamede yer almayan ve yargılama sırasında ortaya çıkan yeni bir olay, yeni bir suç doğurmuşsa, bu suç ek savunma konusu olmaz. Bu durumda yeni bir iddianame düzenlenmeli ve yeniden yargılama yapılmalıdır. Bu durum, ceza hukukunda geçerli olan “davasız yargılama olmaz” ilkesinin bir sonucudur.
Son olarak, ek savunma hakkı, yalnızca sanık aleyhine bir delil ortaya çıktığında söz konusu olur. Sanık lehine bir delilin ortaya çıkması durumunda, bu yeni delil nedeniyle ek savunma hakkı tanınmaz, bu deliller doğrudan sanık lehine uygulanır.