Ataköy 7-8-9-10 Mah. D-100 Güney Yanyolu Nef 22 E Blok 9. Kat D:145 Bakırköy / İSTANBUL Tel : +905356887527
trende

EĞİTİM HUKUKU

06.05.2022
472
EĞİTİM HUKUKU

EĞİTİM HUKUKU

Eğitimin Nedir

Eğitimin işlevlerinden yola çıkarak eğitim bireyin özel beceriyle donatılması ve yetiştirilmesidir tanımının yanı sıra bireylerin toplumsal yaşamda yerlerini almak ve toplumsal yaşama adapte olmak için gerekli bilgi ve tecrübeleri edinmesidir diyebiliriz. 

Eğitimin İşlevleri

Eğitimin toplumsal, siyasal, ekonomik ve bireysel işlevleri bulunmaktadır.

  • Eğitimin bireylerin toplumsallaşmasını sağlaması bakımından toplumsal işlevi bulunmaktadır. Bireyin toplumun kurallarını benimsemesi, toplumdaki rollerini yerine getirmesi, toplumsal düzene ayak uydurması sağlanır. Bireye doğumundan itibaren toplumun kültürü aktarılarak birey sosyal hayata hazırlanır ve toplumun bir üyesi haline getirilir. Öte yandan eğitim sistemi değişen ve genişleyen ihtiyaçların karşılanması amacıyla bireyin toplumsal kültürü değiştirmesine de imkân tanır. Eğitimin toplumsal işlevi hem bireyi toplumsal hayata hazırlamak hem de toplumsallığa süreklilik kazandırmaktır.
  • Eğitimin gelişmesi dünya görüşünün değişmesine, dünya görüşünün değişmesi de siyasi görüşlerin değişmesine yol açmaktadır. Bu nedenle eğitimin siyasi işlevi olduğunu söyleyebiliriz.
  • İnsanların sonsuz ihtiyaçlarının karşılanması için mevcut kaynakların verimli kullanılması ve kaynakların arttırılması için bireylere belirli davranışların kazandırılması eğitim ile sağlanır. Bu bakımdan eğitimin ekonomik işlevi olduğu söylenebilir. Zira üretim ve tüketim kültürünü şekillendiren ve geliştiren faktör eğitimdir.

Eğitim ve Hukuk

İnsanlar ancak toplumsal bir düzenin içerisinde hayatta kalabilirler. Toplumsal düzeni sağlamak ancak toplumu oluşturan bireylerin eğitilmesiyle mümkündür. Bu nedenle bireylerin eğitilmesiyle toplumun gelişmesine katkıda bulunmayı hedefleyen bir sistem oluşturulur. Bu sistem eğitim sistemidir. Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, gelişmeler ve denetimlerin amacı toplumsal düzeni sağlamak, gelişime imkân tanımak ve bireyin düzen içerisinde adil bir şekilde yaşamaya duyduğu ihtiyaca cevap vermek, toplumsal birliği sağlamak ve düzeni oluşturmaktır.  Bu düzenin oluşturan en önemli mekanizma ise hukuk kurallarıdır. Nitekim toplumun olduğu yerde hukuk vardır ve hukuk düzeni barışı, güvenliği ve eşitliği sağlayarak toplumsal hayatı düzenler. Türk hukukunda eğitim sistemini oluşturan ve düzenleyen kurallar ikbas edilmiştir. Bu nedenle eğitim kurumlarının eğitim faaliyetlerini hukuki zeminde gerçekleştirmeleri gerekmektedir.Bu makale, nitelikli Yüz maskesi ürünlerinde ücretsiz kargo imkanı sunar veya çevrimiçi satın alın ve bugün Tıbbi Departman’dan mağazadan teslim alın

Eğitimle İlgili Uluslararası Anlaşmalar

Eğitim hakkı ve ödevi ile eğitim hakkının kullanılması için gerekli devlet desteğinin sağlanmasına yönelik düzenlenmiş olan uluslararası hukuk kuralları da mevcuttur. Başta BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi olmak üzere, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, AİHS ve Ekonomik, Sosyal, Kültürel Haklar Sözleşmesi’nde herkesin ayrım yapmaksızın eğitim hakkına sahip olduğu ve bu hakkın en etkin şekilde kullanılması için devletlerin yükleneceği sorumlulukları yerine getirmesi gerektiği belirtilmiştir.

Eğitimin Anayasa’daki Yeri

Anayasa’nın çeşitli maddelerinde eğitime ilişkin haklar ve ödevler güvence altına alınmıştır. Eğitimsel faaliyetlerde insan kayırmanın önüne geçmek ve eğitimde fırsat eşitliğini gözetmek için Anayasa’nın 10. Maddesi referans gösterilebilir. Nitekim ilgili maddede din, dil, ırk, mezhep vb. sebeplerle ayrım gözetmeksizin herkesin kanun önünde eşit olduğu, hiçbir sınıf, zümre veya aileye ayrıcalık tanınamayacağı belirtilmiştir. Kanun maddesinin devam eden cümlesinde eğitim kurumları ve eğitim kurumu mensupları da dâhil olmak üzere hiçbir devlet makamı ve idari organın kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı davranamayacağı kuralı yer almıştır.

Eğitim faaliyetlerine hukuki müdahalede bulunan Anayasa’nın diğer çeşitli maddelerinde yine eğitim alanına özgü kurallarla karşılaşılır. Örneğin Anayasanın 14. Maddesinde din kültürü ve ahlak eğitiminin devletin gözetimi ve denetimi altında yapılacağı ve ilk ve orta öğrenimde zorunlu ders olarak okutulacağı hüküm altına alınmıştır. Bilim ve sanat alanında özgürleştirme getirmeyi amaçlayan Anayasa 27. Maddesinde ; “Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.” hükmüne yer vermiştir.

Anayasa’nın 42. Maddesi ile eğitim faaliyetlerinden kimsenin yoksun bırakılamayacağı, engellenemeyeceği ve devletin gözetimi ve denetimi altında yerine getirileceği hususu güvence altına alınmış ve “İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilere, burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. ”diyerek eğitim hizmetini zorunlu, ücretsiz ve ulaşılabilir hale getirmeyi amaçlamıştır.

Aynı maddenin devamında “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir.” denilerek ana dil olarak Türkçe eğitim verilmesi zorunlu kılınmıştır.

Yükseköğretim Kurumları

Yükseköğretim kurumlarının amacı, niteliği, kuruluşu ve sınırlarını belirten Anayasa’nın 130. Maddesi’ne göre; çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacıyla, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülke ve insanlığa hizmet etmek için kamu tüzel kişiliğine ve özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kurulur. Anılan maddenin devamında kazanç amacı gütmemek koşuluyla devletin gözetim ve denetimine tabi olarak vakıflar tarafından da üniversitelerin kurulabileceği belirtilmiştir. Üniversiteler, öğretim üyeleri ve yardımcılarının devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin bölünmezliği ve bütünlüğü aleyhine olmamak koşuluyla serbestçe araştırma ve yayın faaliyetlerinde bulunabileceği de hüküm altına alınmıştır.

Anyasasa’nın 130. Maddesinin devamı uyarınca rektörler Cumhurbaşkanı tarafından, dekanlar ise YÖK tarafından kanuni usul ve esaslara göre seçilir ve atanır.

Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.

Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir.

Tüksek Öğretim Kurulu’nun kurulması ve amacına ilişkin Anayasal düzenlemeye göre YÖK’ün kuruluş amacı; yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek ve denetlemek ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek, kuruluş ve işleyişinin kanuni amaç ve yöntemler doğrultusunda gerçekleşmesini sağlamak ve denetlemek, bunlara tahsis edilen kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını temin etmek ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesine yönelik planlamalar yapmaktır.

Türk Hukukunda Eğitimle İlgili Temel Düzenlemeler

Türk hukuk sistemi içerisine eğitimle ilgili düzenlemeler çeşitli kanunlar, tüzükler ve eğitim kurumlarının oluşturduğu yönetmeliklerde yer almaktadır. Bu bakımdan geniş bir uygulama alanı ve kaynağı bulunan eğitim hukukunun ana kaynağını Milli Eğitim Temel Kanunu oluşturmaktadır. Söz konusu kanun ile milli eğitim genel amacı ve temel ilkeleri ile Türk milli eğitim sisteminin genel yapısı ile yaygın eğitim düzenlenmiştir.

Milli Eğitim Temel Kanunu ve Türk Milli Eğitiminin Genel İlkeleri

Türk eğitim sisteminin temel ilkeleri 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda 14 maddede olarak ifade edilmiştir. Buna göre;

  • Genellik ve eşitlik ilkesi: Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
  • Bireyin ve toplumun ihtiyaçları: Eğitim hizmeti bu ihtiyaçlara göre düzenlenir.
  • Yöneltme: Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler.
  • Eğitim hakkı: İlköğretim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. Herkes eğitim hizmetlerinden yararlanır.
  • Fırsat ve imkân eşitliği: Kadın erkek herkese eşit imkânların sağlanması için burs, kredi, parasız yatılılık gibi çeşitli devlet destekleri yapılmalıdır.
  • Süreklilik: Bireylerin genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca sürmesini ifade eder.
  • Atatürk ilke ve inkılapları ile Atatürk milliyetçiliği: Eğitime ilişkin her türlü ders ve programların oluşturulmasında ve uygulanmasında Anayasa’daki ifadesiyle esas alınır.
  • Demokrasi eğitimi: Güçlü, istikrarlı ve hür bir toplum düzeni için bireylerin demokrasi bilinciyle eğitilmesi esastır.
  • Laiklik: Milli eğitimde laiklik esastır.
  • Bilimsellik: Eğitimde verimliliğin artması ve her alanda ihtiyaçlara yönelik gelişme ve yeniliği ifade eder.
  • Planlılık: Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim – insangücü – istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.
  • Karma eğitim: Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. İstisnai olarak eğitimin türü ve zorunluluk durumlarında erkek ve kız ayrı eğitim alabilmektedir.
  • Eğitim kampüsleri ve okul aile işbirliği: Aynı bölgede birden fazla eğitim kurumunun bir arada bulunması durumunda eğitim kampüsü kurulabilir ve bunların ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere eğitim kampüsü yönetimi oluşturulabilir.
  • Her yerde eğitim: Eğitim görme faaliyetinin sadece eğitim kurumlarıyla sınırlı olmamasını, evde, iş yerlerinde, özel yaşam alanlarında dahi devam ettiğini ifade eder. Her fırsatta ve her yerde eğitici faaliyetler yapılabilir.

Yaygın Eğitim

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda yaygın eğitim tanımlanmıştır. Buna göre yaygın eğitim; örgün eğitim sistemine hiç girmemiş yahut, herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden çıkmış vatandaşlara, örgün eğitimin yanında veya dışında verilen eğitimdir.

Öğrencilerin Hakları ve Sorumlulukları

Öğrenci planlı öğretim yapan bir eğitim yerinde, önceden tasarlanan bir eğitim programının gerektirdiği öğrenme yaşantılarını belli bir sürede kazanmaya çalışan kişidir. Öğrencilerin öğrenim faaliyeti gerçekleştirirken kanundan doğan sahip olduğu hak ve yükümlülükleri vardır.Giysi pazarındaysanız, platformumuz sizin için en iyi seçimdir! En büyük alışveriş merkezi!

Öğrencilerin Hakları

  • Eğitim kurumlarına kayıt olma hakkı: Eğitim hizmetlerinden yararlanmak için gerekli en temel haktır.
  • Sağlığının korunması hakkı: OÖİKY’nin 78. maddesine göre, öğrencilere okul ve çevresinde sağlıklı, güvenli bir eğitim ve öğretim ortamı sağlanması esastır. Buna göre, öğrencinin kendisi veya velisi, yönetmelikte öngörülen önemlerin alınmasını veya kolaylıkların sağlanmasını okul yönetiminden talep etme hakkına sahiptir.
  • Eğitim ve Öğretim Etkinliklerinden Yararlanma Hakkı: Öğrencilerin eğitim hakkının kapsamına okulda düzenlenen eğitim ve öğretim etkinliklerinden yararlanma girer. Öğrencilerin bir eğitim-öğretim yılında kaç gün okula gideceği, kaç gün tatil yapacağı, okuldaki derslerinin ve teneffüslerinin sürelerinin ne kadar olacağı, hangi dersleri göreceği gibi konuların MEB tarafından belirlenmesi gerekir. Nitekim OÖİKY’ye göre okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında ders yılı süresinin 180 iş gününden az olmaması esastır. Ders yılı, yarıyıl ve yaz tatilinin başlama ve bitiş tarihleri, MEB tarafından her yıl düzenlenen çalışma takviminde belirtilir. Bu tarihler göz önünde bulundurularak hazırlanan il çalışma takvimi, il millî eğitim müdürlüklerinin önerisi ve valilik onayı ile yürürlüğe girer.
  • Katılım Hakkı: Çocukların kendilerini ilgilendiren konularda alınan kararlara katılmasını ifade eder.
  • Özel Yaşamın Gizliliği Hakkı: Özel yaşamın gizliliği hakkına ayrım gözetmeksizin çocuklar da sahiptir. Eğitim kurumlarında da çocukların özel yaşam alanlarına müdahalede bulunulamaz. Nitekim ÇHS’nin 16. maddesi de “Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldıramaz.” demektedir.
  • İhmal ve İstismardan Korunma Hakkı
  • Okul Zorbalığından Korunma Hakkı: MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün tüm okul ve kurumlarda uygulanmak üzere hazırladığı genelge ile “Eğitim Ortamlarında Şiddetin Önlenmesi ve Azaltılması Stratejisi ve Eylem Planı” ortaya konulmuştur. Bu planda, okullarda şiddetin azaltılması için temel stratejiler oluşturulmuştur.

Öğrencilerin Sorumlulukları

  • Okula Devam Etme Sorumluluğu: Bu sorumlulukta devlete birtakım görevler ÇHS ile yüklenmiştir. Buna göre; “Taraf devletler… okullarda düzenli biçimde devamın sağlanması ve okulu terk etme oranlarının düşürülmesi için önlem alırlar.” OÖİKY’nin 18. maddesi uyarınca çocukların devamsızlıkları, okul öncesi eğitim kurumlarında öğretmen, ilkokullarda sınıf öğretmeni, ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında ise okul yönetimi tarafından e-Okul sistemine işlenir ve yöneticiler tarafından takip edilir.  Özel eğitim gerektiren çocukların sosyal uyum ve gelişim özelliğine göre günlük devam sürelerinde esneklik sağlanır.

Özürsüz olarak aralıksız 10 gün okula devam etmeyen çocuğun velisi okul müdürlüğünce yazı ile uyarılır. Bu uyarıya rağmen özürsüz olarak aralıksız 30 gün okula devam etmeyen ve devam ettiği hâlde üst üste iki aylık ücreti yatırılmayan çocukların kaydı silinir. Bu durum veliye yazılı olarak bildirilir.

  • Derslerde Başarılı Olma ve Sınıfı Geçme Sorumluluğu: Okul öncesi dönemde böyle bir yükümlülük bulunmamaktadır. İlköğretim kurumlarında ise öğrencilerin başarılı olma ve sınıf geçme sorumluluğu OÖİKY’nin md. 20 vd. düzenlenmiştir. Buna göre iki dönemde de öğrencilerin derslerinde başarılı olmaları gerekmektedir. Başarılı sayılmak ve sınıfı geçmek için gerekli puanlar ve sair durumlar adı geçen yönetmelikte belirtilmiştir.
  • Disiplin Kurallarına Uyma Sorumluluğu: Öğrenci disipliniyle ilgisi hususlar OÖİKY’de ve OKY’de düzenlenmiştir. Okulda, törenlerde, derslerde, etkinliklerde vs. sosyal ortamlarda öğrencilerden beklenen davranışlar öğrencilere kazandırılmaya çalışılır. Okul yönetimi uyulması gereken kurallar ve uyulmadığı takdirde uygulanacak yaptırımlar konusunda velileri ve öğrencileri bilgilendirmekle yükümlüdür. Ayrıca bu hususlara Okul Veli Sözleşmesi’nde de yer verilir. OKY’nin 157/6 maddesi uyarınca öğrenci ve velilerin Okul Öğrenci Veli Sözleşmesi”nin gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Öğrenci nakil olduğunda Sözleşme yenilenir. OKY’nin 157/5 maddesi uyarınca ayrıca destekleyici kurallar da belirlenebilir. Bu kurallar Disiplin Kurulu’nun önerisi, Öğretmenler Kurulu’nun kararına bağlı olarak okul müdürünün onayı ile yürürlüğe konur.
  • Disiplin Kurallarına Aykırılık Halinde Uygulanacak Yaptırımlar

OÖİKY’nin 54. maddesi uyarınca öğrencilerin okullarda kendilerinden beklenen davranışlara aykırı hareket etmeleri halinde olumsuz davranışlarının özelliğine göre uyarma, kınama, uzaklaştırma, okul değiştirme ve örgün eğitimin dışına çıkarma yaptırımlarından biri uygulanır. Önemle belirtmek gerekir ki OÖİKY kapsamındaki okulöncesi öğrencileri ile ilköğretimin ilk basamağındaki (ilk dört sınıf) ilkokul öğrencilerine disiplin yaptırımı uygulanamaz.

Eğitim Kurumlarının Yönetimi

Okul yöneticisi okulun eğitimsel faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine yönelik planlamalar yapar, eğitim öğretim mensuplarını örgütler ve denetler.  Okul müdürü; okulun ihtiyaçları doğrultusunda okula insan ve madde kaynağı temin eder, kaynakların yerinde kullanılması, öğrencilerin başarılı olması, okuldaki etkileşimi ve işbirliğini sağlaması ile karşılaşılan problemlere çözüm üretmesi gibi yetki ve yükümlülüklere sahiptir.

Okul yönetiminden sorumlu olan tek organ müdür değildir aynı zamanda müdür yardımcısı da görevlendirilir. Okul müdürü ile müdür yardımcıları arasında hiyerarşi bulunur. Okul müdürü ve müdür yardımcılarının seçilmesi ve görevlendirilmesinde aranan şartlar Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nin 6. Maddesinde sayılmıştır.

Okul Yöneticisinin Sorumlulukları

OÖİKY’nin 39. maddesinde okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarının ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda diğer çalışanlarla birlikte müdür tarafından yönetileceği belirtilmektedir. Müdür okulun öğrenci, her türlü eğitim ve öğretim, yönetim, personel, tahakkuk, taşınır mal, yazışma, eğitici ve sosyal etkinlikler, yatılılık, bursluluk, taşımalı eğitim, güvenlik, beslenme, bakım, koruma, temizlik, düzen, nöbet, halkla ilişkiler ve benzeri görevler, Bakanlık ve il veya ilçe millî eğitim müdürlüklerince verilen görevler ile görev tanımında belirtilen diğer görevlerin yerine getirilmesini sağlamakla yükümlüdür.

Aynı yönetmeliğin 40. Maddesinde ise müdür başyardımcısının tanımı yapılmış ve görevleri belirtilmiştir. Buna göre; “Müdür başyardımcısı, müdürün olmadığı zamanlarda müdüre vekâlet eden ve müdürden sonra okulun yönetiminde birinci derecede sorumlu olan kişidir. Müdür başyardımcısı, görev tanımında belirtilen görevler ile müdür tarafından verilen görevleri yerine getirir.”

Öte yandan OÖIKY 42. Maddesinde “bağımsız müdürlüğü bulunmayan ilkokullarda sınıf öğretmenlerinden biri müdür yetkili öğretmen olarak görevlendirilir. Müdür yetkili öğretmen, müdürün görev, yetki ve sorumluluklarını üstlenir.”  Denilerek müdürlüğü bulunmayan bazı ilkokullarda öğretmenlerin müdürün üstlendiği görev ve yetkileri üstleneceği öngörülmüştür.

Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne Göre Okul Yöneticisinin Görevleri

OKY’nin 77. maddesinde okul yöneticilerinin genel görevleri belirtilmiştir. Bu maddeye göre okul yöneticisi;

 – Öğretmenlere, öğrencilere, velilere ve çevreye eğitim ve öğretime liderlik yapar.

-Verimliliğin artırılmasına, ekip ruhunun oluşturulmasına, okulun çevreyle bütünleşmesine ve kurum kültürünün geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapar.

– Okulu hizmete hazır duruma bulundurur.

– Bilimsel ve teknolojik gelişmeler, verimlilik ve saydamlık ilkeleri doğrultusunda okulu sürekli yeniler ve geliştirir, zamanı ve tüm imkânları okulun amaçlarını gerçekleştirmek için kullanır.

– Araştırma ve planlama, örgütleme, rehberlik, izleme, denetim ve değerlendirme, iletişim ve yönetişim görevlerini yerine getirir.

Eğitim Kurumlarının Denetimi

Anayasa’nın 42. Maddesinde belirtildiği üzere eğitim öğretim faaliyeti devletin gözetimi ve denetimi ile hukuk kuralları çerçevesinde yürütülür. Bu itibarla eğitim kurumlarının bu alandaki mevzuata uygun olarak denetimi devlet tarafından yapılır. Nitekim Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca, “Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.” Diğer yandan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 11. maddesinde, “Kurumlar ve bu kurumlarda görevli personel, bakanlığın denetimi ve gözetimi altındadır. Eğitim, öğretim ve yönetim bakımından yapılan denetimlerde, kurumun özel yönetmeliği de dikkate alınır” hükmü yer almaktadır. Buna göre bu kanun kapsamındaki özel okulların teftişlerinin de MEB tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Bunun yanı sıra MEB’e bağlı olmayan çıraklık, kalfalık gibi mesleki eğitim veren özel eğitim kuruluşlarının denetiminde Meslek Eğitim Kanunu uyarınca MEB sorumludur.

Ayrıca 5442 sayılı “İl İdaresi Kanunu” ile Valilere tüm kamu kuruluşlarını teftiş/denetleme görevi verilmiştir. Valiler bu görevi isterlerse Bakanlık veya genel müdürlük müfettişleri, bu kuruluşların yöneticileri veya memurları aracılığıyla yaptırabilir.

Whatsapp
Müşteri Temsilcisi
Müşteri Temsilcisi
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1
Hemen Ara