MAL REJİMİ
Mal rejimi eşlerin evlilik birliği içerisinde edindikleri malvarlığı değerleri üzerinde bu malvarlığının paylaşımı, tasarrufu, yönetimi gibi eşlerin sahip olduğu hak ve yükümlülüklerin düzenlendiği rejimdir. Kanunda dört farklı mal rejimi düzenlenmiştir. Eşler evlenme başvurusu esnasında bildirerek yahut evlendikten sonra noter huzurunda sözleşme yaparak kanunda öngörülenler arasından istedikleri mal rejimini seçebilirler. Eşler mal rejimi konusunda bir seçim yapmamışlar ise edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı kanunda hüküm altına alınmıştır. Buna yasal mal rejimi denmektedir.
MAL REJİMİ TÜRLERİ
- Edinilmiş mallara katılma rejimi
- Mal ayrılığı rejimi
- Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi
- Mal ortaklığı rejimi
Eşler yukarıda sayılan 4 çeşit mal rejiminden birinin uygulanmasını kararlaştırabilirler. Kararlaştırmadıkları halde kanuni mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Evlilik birliği devam ederken yasal mal rejimi olarak uygulanan edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanmasına devam etmek eşler arasında hukuken geçerli kılınan sebeplerin sonucu olarak bazı olumsuz durumlar yaratabilir. Bu durumda kanun koyucu eşlerden her birine, kanunda belirlenen haklı sebeplere dayanarak mevcut mal rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesini talep etme hakkı tanımıştır. Bu uygulamaya olağanüstü mal rejimi denmektedir. Kanunda mevcut mal rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesini, yani olağanüstü mal rejimini haklı kılan sebepler örneklendirilerek, bu vb. haklı nedenlerle eşlerden her biri;
- Diğer eşe ait olan kişisel malvarlığının borca batık olması veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
- Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatini tehlikeye düşürmüş olması,
- Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
- Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
- Diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun olması,
Halleri gibi haklı sebeplerin bulunduğu durumlarda mevcut mal rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesini talep edebilir.
EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ (YASAL MAL REJİMİ)
Edinilmiş mal rejimi TMK m. 218 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu maddelerde düzenlenen tanımlamaya göre edinilmiş mal; eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulandığı süreç içerisinde karşılığını vererek edindikleri malvarlığıdır. Edinilmiş mallara katılma rejimi edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Bu nedenle edinilmiş mal rejimi uygulandığı sürece gerek eşlerin kişisel malvarlıkları gerek birlikte edinilen mallar bu kapsamda değerlendirilerek eşlerin bu malvarlıkları üzerindeki hak ve yükümlülükleri kanunda edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin düzenlenen hükümlere tabi olur. Edinilmiş mallara katılma rejiminin düzenlendiği TMK m. 219’da edinilmiş mallar, m. 220’de kişisel mallar belirtilmiştir.
Edinilmiş Mallar
Bir eşin edinilmiş malları;
- Çalışmasının karşılığı olan edimler
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar.
- Kişisel mallarının gelirleri
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Kişisel Mallar
Bir eşin kişisel malları
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri
- Manevi tazminat alacakları
- Kişisel mallar yerine geçen değerler
Bu ayrımın yapılmasındaki önemli sebep; eşlerin edinilmiş mallar ile kişisel malları üzerindeki hak ve yükümlülükleri arasındaki farklardır.
Nitekim Edinilmiş Mallara Katılma Rejimine göre; evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallar üzerinde eşler mülkiyet hakkından doğan hak ve yükümlülüklere eşit oranda sahiptir. Bunun yanı sıra eşlerden birinin kişisel malları üzerinde diğer eşin mülkiyet hakkı bulunmamaktadır.
Edinilmiş Mal Karinesi
Belirli bir malın kendi kişisel eşyası olduğunu iddia eden eş, bunu ispatlamakla yükümlüdür. Aksi takdirde söz konusu eşya edinilmiş mal kabul edilir ve eşlerin paylı mülkiyetinden sayılır. Nitekim TMK bu hususu 222. Maddede; “Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.” diyerek hüküm altına almıştır.
Edinilmiş Mal Kapsamındaki Bazı Malvarlığının Sözleşme ile Kişisel Mal Yapılması
TMK m. 221‘e göre eşler kanunda belirtilen bazı edinilmiş malların kişisel mal sayılmasına karar verebilir. Buna göre eşler mal sözleşmesiyle;
- Bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan, edinilmiş mallara dâhil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılmasını kararlaştırabilirler.
- Kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da kararlaştırabilirler.
MAL REJİMİNİN SONA ERMESİ – TASFİYE
Mevcut mal rejimi; eşlerden birinin ölümü ile veya sözleşmede farklı bir mal rejiminin kabul edilmesi ile son bulur; mahkemece evliliğin iptali, boşanma veya mal ayrılığına karar verilmesi durumunda ise dava tarihinden itibaren sona erer. Mal rejiminin sona ermesinin sonucu olarak tasfiye süreci başlar. Tasfiye tarafların istemiyle yapılır.
TASFİYE
- Edinilmiş Mal-Kişisel Mal Ayrımı
Eşlerin üzerinde eşit oranda mülkiyet hakkına sahip olduğu edinilmiş mallar tasfiye konusu yapılabilir. Bu bakımdan kişisel malvarlıkları ait olduğu eş üzerinde bırakılır ve tasfiyeye konu olmaz. Bu nedenle tasfiye aşamasında ilk olarak tarafların kişisel malları ile edinilmiş malları ayrılır. Bu ayrım malların mal rejiminin sona erdiği andaki durumuna göre yapılır. TMK m. 228 bu hususu; “Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır.” cümlesiyle hüküm altına almıştır. Zira TMK m. 226 uyarınca; “Her eş diğer eşte bulunan malını geri alır.” Kişisel mallar ile edinilmiş malların ayrımı yapıldıktan sonra kişisel mallar taraflara iade edilir.
Değer Artış Payı
Değer artış payı eşlerden birinin diğer eşe ait kişisel malın edinilmesinde, iyileştirilmesinde veya korunmasında katkıda bulunmuşsa gündeme gelir. Bu durumda katkıda bulunan eşe katkıda bulunduğu nispette diğer eşten alacak hakkı doğar. Değer artış payı malın tasfiye anındaki değerine göre hesaplanır. Ancak değer artışına katkıda bulunmanın aksine değerde azalmaya sebebiyet veren eş, bu olumsuz katkının başlangıçtaki değerine göre diğer eşe karşı sorumlu olur.
Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. (TMK m. 227)
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Önemle belirtmek gerekir ki eşler yazılı bir anlaşmayla değer artış payından vazgeçebilirler, pay oranını değiştirebilirler.
Paylı Mülkiyet
Ancak bir mal paylı mülkiyetin konusu ise eşlerden biri üstün yararı olduğunu ispat ederek ve diğerinin payını ödeyerek o malın kendisine bırakılmasını isteyebilir. Burada istemde bulunan tarafın malın kendisine bırakılmasında üstün bir yararının olduğunu ispatlaması ve diğer tarafa düşen payın bedelini ödemesi gerekir. (TMK m. 226/2)
EDİNİLMİŞ MALLARDA PAY HESAPLAMASI
Pay hesaplaması aşama aşama aşağıda belirttiğimiz gibi yapılır.
- Eklenecek Değerler varsa eklenir
Edinilmiş mallarda pay hesaplaması yapılırken ilk olarak edinilmiş mallara eklenecek değerlerin olup olmadığına bakılır. Edinilmiş mallara eklenecek değerler TMK m. 229’da sayılmıştır. Buna göre;
1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler
Edinilmiş mallara değer olarak eklenir. Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.(TMK 229/2)
- Denkleştirmeyi gerektiren husus varsa denkleştirme yapılır
Bir eşin kişisel mallarıyla ilgili bir borcun edinilmiş maldan karşılanması yahut edinilmiş malla ilgili bir borcun eşlerden birinin kişisel malı ile karşılanması halinde yapılan bu kazandırmanın karşılığı, denkleştirme talep edilirse gündeme gelecektir. (TMK m. 230/1) Nitekim TMK m. 230/2 uyarınca; her borç ilişkin bulunduğu malvarlığı kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi malvarlığı kesimine ait olduğu anlaşılamayan borçlar edinilmiş malvarlığına ait kabul edilir.
Öte yandan bir mal kesiminden diğer mal kesiminin edinilmesine, iyileştirilmesine veya onarılmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme yapılır. Değer artması halinde malın tasfiye esnasındaki değerine; değer azalması halinde ise buna neden olan katkı oranına göre denkleştirme yapılır. (TMK m. 230/3)
Artık değer hesaplanır
Ekleme ve denkleştirmeler yapıldıktan sonra elde edilen edinilmiş malların toplam değerinden bu edinilmiş malların borçları varsa çıkarılır. Borçlar çıkarıldıktan sonra elde kalan malvarlığı değerine artık değer denir. Bu aşamadan sonra eşler artık miktar üzerinde eşit oranda alacak hakkına sahip olurlar. Bu alacak hakkına katılma payı denir. Eşlerin katılma payları TMK uyarınca eşittir ve her bir eşin katılma payı artık değerin yarısıdır. “Her eş ve mirasçıları; diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olmaktadır.” Bu hüküm emredici nitelikte değildir. Taraflar mal rejimi sözleşmesiyle oran kararlaştırabilirler. Bu durumda kararlaştırılan oran katılma payları olacaktır. Dikkat edilmelidir ki eşlerin ortak olmayan çocukları varsa kararlaştırılan oran bu çocukların mirastaki saklı paylarını ihlal etmediği ölçüde geçerli olacaktır.
Öte yandan TMK m. 236/2 uyarınca; “Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.”
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, kanundaki artık değere katılmaya ilişkin düzenlemeden farklı anlaşmalar, ancak mal rejimi sözleşmesinde bunun açıkça öngörülmüş olması hâlinde geçerlidir.
Katılma alacağı ve değer artış payı belirlenen orana göre ödenir
Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir. Ayni ödemelerde sürüm değeri esas alınır. Bir mesleğin icrasına ayrılmış birimler ile işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir.
Katılma alacağı ve değer artış payını ödemekte güçlük çekecek olan eş ödemelerinin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilir.
Aksine anlaşma yoksa katılma alacağı ve değer artış miktarlarına tasfiyenin sona ermesinden itibaren faiz işletilir. Gerekirse borçludan güvence istenebilir.