Ataköy 7-8-9-10 Mah. D-100 Güney Yanyolu Nef 22 E Blok 9. Kat D:145 Bakırköy / İSTANBUL Tel : +905356887527
trende

İflasa Tabi Kişiler ve İflas Sebepleri

İflasa Tabi Kişiler ve İflas Sebepleri

Cebri icra, hukukumuzda cüz-i icra ve külli icra olmak üzere ikiye ayrılır. Cüz-i icrada alacaklıların alacağını borçlunun mamelekinden yani malvarlığından alacağı oranında alması söz konusudur. Konumuz bakımından önemli olan külli icrada yani iflasta ise tüm alacaklıların alacaklarını borçlunun tüm malvarlığından alması söz konusudur.

Bu kısa açıklamalardan hareketle iflası takip hukuku bakımından; “ticaret mahkemesince iflasına karar verilen borçlunun, haczedilebilen bütün malvarlığının cebri icra yoluyla paraya çevrilip, bundan bilinen bütün alacaklılarının tatmin edilmesini sağlayan külli bir cebri icra yolu” olarak tanımlayabiliriz.

İflasa Tabi Olan Şahıslar

Öncelikle ifade etmek gerekir ki iflas kararı verilebilmesi için borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması gerekir. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olup olmadığı hususu taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece resen araştırılmak zorundadır. İflasa tabi şahısların başında ise tacirler bulunur. Hukukumuzda kural olarak yalnızca tacirler iflasa tabi olmakla beraber, tacirler dışında; tacir sayılanlar ve tacirler hakkındaki hükümlere tabi olanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi oldukları bildirilen şahıslar da iflasa tabidirler.

İflas Sebepleri

İflâs yoluna başvurabilmek için, alacağın para veya teminat alacağı olması gerekir (m. 42). Bu sebeple, örneğin, bir malın teslimi borcunun yerine getirilmemesi sebebiyle borçlunun iflâsı istenemez. Ancak, para alacağının miktarı önemli değildir. Çok cüz’i bir alacak için de, borçluya karşı iflâs yoluyla takip yapılabilir.

Tacirler her türlü borçlarından dolayı iflâsa tâbi olmakla birlikte (TTK m. 18, 1), iflâsa tâbi olan diğer kişiler bakımından bir takım sınırlamalar bulunmaktadır. Kamu alacaklarından dolayı da iflâs istenebilir.

İflas sebepleri, genel iflas sebepleri ve özel iflas sebepleri olmak üzere ikiye ayrılır.

Genel iflas sebepleri;

  • Bir tacirin muaccel olan para borcunun ödenmemesi

Özel iflas sebepleri;

  • Sermaye şirketlerinde ve kooperatiflerde pasifin aktifi aşması. (Borca batıklık durumu)
  • Tereke mevcudunun borcunu ödemeye yetmemesi (Terekenin borca batık olması.)
  • Tacire karşı başlatılan haciz yolu ile takipte tacirin malvarlığının yarısını kaybetmesi ve geriye kalan malvarlığının mevcut ve 1 yıl içerisinde muaccel hale gelecek borçları ödemeye yetmemesi durumu.

İflasta Yetki

Alacaklının borçlu hakkında iflas yolu ile takip yapabilmesi için icra dairesinden iflas takip talebinde bulunması gerekmektedir. İflas kararını almak isteyen alacaklı ise Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iflas davası açmalıdır. İflas kararını Asliye Ticaret Mahkemesi verecektir.

Yetkili İcra Dairesi

İflas yolu ile takipte, borçlunun muamele (işlem) merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesi yetkilidir. Ancak bu yetki, kesin yetki hali değildir ve bu doğrultuda kamu düzenine ilişkin değildir. Bu nedenle kamu tüzel kişilikleri ve tacirler, aralarında akdedecekleri bir yetki sözleşmesi ile yetkili olabilecek icra dairelerini belirleyebilirler.

Ziyaretçi Yorumları - 8 Yorum
  1. görkem dedi ki:

    iyi çalışmalar vakıflar iflasa tabi midir

    1. alpserhukuk dedi ki:

      Ticari işletme işleten vakıflarda tacir sayıldıklarından dolayı iflasa tabii bulunmaktadırlar. Kamuya yararlı derneklerin aksine kamuya yararlı vakıfların aleyhine de iflas yoluyla takip yapılmaktadır.

  2. melis dedi ki:

    Banka yöneticileri iflasa tabi mi?

    1. alpserhukuk dedi ki:

      tacir olmadıkları halde banka yöneticileri, denetçileri ve hakim ortakları da belli şartların bulunması halinde Bankacılık Kanununun 110. maddesi uyarınca iflasa tabi kılınmıştır.

  3. yiğit dedi ki:

    iflas ne zaman istenebilir ?

    1. alpserhukuk dedi ki:

      Tek yönlü bir olay değildir. Her zaman karşılaşılabilir. Alacaklının iflas istemi üzerine dava açılabilir.

  4. sergen dedi ki:

    Kişi kendi iflasını isteyebilir mi ?

    1. alpserhukuk dedi ki:

      İİK 178/3 maddesine göre İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hulül edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.

Bir Yorum Yazın

Hemen Ara