İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI
İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, TBK m.350’de düzenlenmiştir. Buna göre kiraya veren, kira sözleşmesini; kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.
Maddede sayılan kişilerin konut gereksinimi gerçek, samimi ve zorunlu olmalı ve bu hususu davacının ispatlaması gerekmektedir. İhtiyacın samimi ve zorunlu olup olmadığı her somut olayın özelliklerine göre belirlenmelidir.
Yargıtay bir kararında açılan tahliye davasının devamı sürecinde dahi kiralananın satışı için gerekli çabanın gösterilmeye devam edildiği anlaşıldığından samimi ve zorunlu bir tahliye sebebinden söz edilemeyeceğini ifade etmiştir. (Y.6.HD. 22.9.2008 E.2008/8610 K.2008/9958.)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında reşit olan bir kimsenin anne ve babasından ayrı bir meskende oturmak istemesinden kaynaklı ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. (YHGK 23.10.2015 – 2014/6-224 E. 2015/2354 K.)
Yargıtay bir başka kararında konut ihtiyacına dayalı davalarda davacının kirada oturuyor olmasının tek başına tahliye için yeterli olduğunu belirtmiştir. (Y.6.HD. 22.1.2014 – 2014/3336 E. 2014/4259 K.)
Yargıtay sağlık nedeniyle de kişinin konut ihtiyacına sahip olabileceğini, dosyaya sunulan doktor raporu ile deniz seviyesinde ılıman iklimde yaşaması gerektiğini belgelemesinden ötürü konut ihtiyacının samimi olduğunu ifade etmiştir.(YHGK. 9.5.1990 – 188/288)
Aynı şekilde sağlık durumu nedeniyle felçli ve bakıma muhtaç konumda olan davacının taşınmazına inip çıkma güçlüğü çekmesini ve tahliyesi talep edilen taşınmazın çocuklarına yakın olmasını samimi sebep olarak görmüştür. (Y.6.HD. 9.2.1988 – 13718/1804)
Yargıtay tahliyesi talep edilen konutun işyerine uzak olmasını tahliye nedeni olarak kabul etmemiş, İstanbul ilinde ulaşım vasıtalarının yeterli olduğunu belirtmiştir. (Y.6.HD. 26.9.1995 – 8442/8786) Fakat Yargıtay uzaklık konusundaki bu görüşünü bir ortaokul öğrencisinin söz konusu olması halinde okula uzaklık gerekçesini tahliye gerekçesi saymıştır. ( YHGK. 23.12.1987 – 542/1062)
Yargıtay bir başka kararında da yaşlı olan bir kişinin tahliyesini istediği taşınmazının, halihazırda oturduğu evden daha güvenli olması halinde tahliyeyi kabul etmiştir. (Y.6.HD. 24.10.1983 – 10116/10094)
Söz konusu dava kira sözleşmesi belirli süreli ise; bu sürenin sonundan itibaren 1 ay içinde davanın açılması gerekmektedir. Sözleşme belirsiz süreli ise, kiraya ilişkin genel hükümlerdeki fesih dönemi ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere yani 6 aylık fesih dönemi için en geç 3 ay önceden yapılacak bildirim ile sözleşmenin sonu tayin edilmiş olacak, tayin edilen bu süreden başlayarak da 1 ay içinde tahliye davası açılması gerekecektir.
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açılmasına ilişkin bu süre hak düşürücü süredir ve kamu düzeniyle ilgili olduğu için hakim tarafından re’sen dikkate alınır.
“…davanın süresinde açılıp açılmadığı tam olarak çözüme kavuşturulmadan esasa ilişkin bir karar verilmesi doğru değildir.” (Yargıtay 6. H.D. 2015/4706 E. 2016/1492 K. sayılı ve 01.03.2016 tarihli kararı)
Kiraya veren, gereksinim nedeniyle kiralananın boşaltılmasını sağladığında, zorunlu neden olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Aksi takdirde son kira yılına ait bir yıllık kira bedelinden az olmayacak şekilde tazminat ödemeye mahkum olacaktır.