SÖZLEŞMEDEN DOĞAN SORUMLULUK BORÇLAR
SÖZLEŞMEDEN DOĞAN SORUMLULUK BORÇLAR
Sözleşmeden doğan borçlar, borçlunun sözleşmeye dayanan ifasını gerçekleştirmemesi sebebiyle borcunu ödemeyerek temerrüde düşmesi sonucunda oluşur.
Böyle bir durumda alacaklı, borcun muaccel olduğunu belirtmiş olduğu ihtarıyla birlikte ilk aşamada borcun ifasını talep eder. Borç ödenmediği takdirde gecikme sebebiyle zarar ziyan davası açma hakkına sahip olur.
Borçluya borcun ifası için belirli bir süre tanımak gerekir ancak, bazı durumlarda, süre vermeye hiç gerek kalmaz. Bunlar;
- Borçlunun temerrüde düşmesi dolayısıyla borcun ifası alacaklı için yararsız hale geldiyse,
- Sözleşme içeriğine göre muayyen bir zaman diliminde ödenmesi gerekmekteyse,
- Borçluya tanınan sürenin, somut duruma göre yararsız olacağı kanaatine varılmışsa,
Şeklinde maddelerle açıklanır.
Alacaklının, borçlu karşısında izleyeceği tutum, Borçlar Kanunu’nda belirlenmiştir. Buna göre alacaklı;
- Borcun ve gecikme zammının tarafına ödenmesi,
- Yalnızca gecikme zararının tarafına ödenmesi,
- Borcun hiç ödenmemesi ve sözleşmenin iptali
yöntemlerini izleyebilir.
İlk olarak, alacaklı borcun aynen ifası ile birlikte gecikme tazminatı talep edilebilir. Bu seçimlik hak, her iki tarafa borç yüklenen sözleşmelere özgü değildir, borçlu temerrüdünün genel bir sonucudur. Alacaklının diğer bir seçimlik hakkı, borcun ifasından vazgeçerek uğramış olduğu müspet zararın tazminini istemektir. Son olarak alacaklı sözleşmeden dönerek uğramış olduğu menfi zararın tazminini talep edebilir.