Ataköy 7-8-9-10 Mah. D-100 Güney Yanyolu Nef 22 E Blok 9. Kat D:145 Bakırköy / İSTANBUL Tel : +905356887527
trende

TAŞINMAZLARIN HARİCEN SATIŞI VE ECRİMİSİL

TAŞINMAZLARIN HARİCEN SATIŞI VE ECRİMİSİL

TAŞINMAZLARIN HARİCEN SATIŞI VE ECRİMİSİL


Taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran sözleşmeler resmi şekle tabi olup bu
husus TMK, TBK ve Noterlik Kanunu ile hüküm altına alınmıştır.
Türk Medeni Kanunu 706. Maddesi uyarınca “taşınmaz mülkiyetinin devrini
amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına
bağlıdır.”
2644 sayılı Tapu Kanunu m. 26’ya göre taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan
sözleşmeleri yapmaya tapu sicil memuru yetkilidir. Noterlik Kanunu m. 60 uyarınca
da taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri noterlikler tarafından yapılabilmektedir. Yine
Türk Borçlar Kanunu m. 237 uyarınca taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için,
sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır.
Resmî şekilde uyulmadan yapılan taşınmaz satış sözleşmeleri kesin hükümsüz olup
bu tür satışlara uygulamada “haricen satış” denmektedir.Yargıtay’ın, resmi şekle
uyulmaksızın yapılan taşınmaz satımlarını geçersiz saymasına rağmen, alıcıyı
korumak amacıyla sözleşmenin geçersizliği kuralını yumuşatıcı yönde bazı kararlar
vermektedir. Yargıtay’ın bir kısım kararlarında harici satışa taraf olan kişinin satıştan
vazgeçerek ecrimisil isteğinde bulunması Türk Medeni Kanununun 2.maddesinde
düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı bulunmuştur. Yargıtay’a göre
haricen satın alan kişi malik olduğunu düşünen iyiniyetli zilyet olup haricen satışta
alıcı satış bedelinin iadesine kadar taşınmazı işgal edebilir ve bu yüzden kendisinden
semereleri tazmin etmesi veya ecrimisil istenemez; alıcı bedel iade edilmedikçe
taşınmazı iade etmeyeceğini bir defi olarak ileri sürebilir.
10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, şekil
noksanı sebebiyle geçersiz haricen satış sözleşmesine dayanarak taşınmazı teslim
alan ve semeni ödemiş bulunan alıcı, sözleşmenin hükümsüzlüğü sebebiyle
taşınmazı geri vermeye mecbur ise de, satıcı da aldığı satış bedelini geri vermeye
mecburdur. Bir taraf geri verme borcunu yerine getirmedikçe diğer tarafı geri verme
borcunu yerine getirmeye davet edemeyeceği gibi, alıcı ödediği bedel kendisine geri
verilinceye kadar taşınmazın zilyetliğini muhafaza edebilir.
Böylece Yargıtay, tarafların karşılıklı geri verme borçları için ödemezlik defi’nden
yararlanabileceğini kabul etmiş bulunmaktadır. Yine aynı karara göre, satıcının,
aldığı bedeli geri verinceye kadar, alıcının taşınmazdan yararlanmasına razı olmuş
sayılması gerekir. Bu sebeple de alıcı taşınmazdan elde ettiği ürünleri tazmin etmek
veya ecrimisil ödemekle yükümlü tutulamaz.
.YARGITAY 3. Hukuk Dairesi 2010/23117 E.N , 2011/4930 K.N.


ECRİMİSİL HARİCİ SATIŞ


İçtihat Metni Dava dilekçesinde 6.000 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı
taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş,
hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. YARGITAY KARARI Temyiz isteminin
süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
düşünüldü. Dava dilekçesinde; davacıların iştirak halinde maliki oldukları fındıklık
niteliğindeki beş ayrı taşınmazın tamamen davalı işgalinde bulunduğu, davacıların
bu güne kadar hiçbir şekilde taşınmazlardan yararlanamadıkları ileri sürülerek, 2002
yılı ile 2006 yılı sonuna kadarki dönem için fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak
6.000 TL ecrimisilin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece,
davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada mevcut tapu kayıtları uyarınca; davacılar ile davalı ve dava dışı iki kişi dava
konusu taşınmazlarda verasette iştirak halinde maliklerdir. Ancak, davacıların
içeriğini kabul ettikleri 10.12.1999 tarihli satış senedi ile taşınmazlardaki bütün
hisselerini bedeli karşılığı davalının eşine haricen satıp, bedelini aldıkları,
taşınmazların zilyet ve tasarruf hakkını da davalının eşine devrettikleri
anlaşılmaktadır. Davalı da her türlü tasarruf hakkı eşine ait olan taşınmazlar
nedeniyle kendisinden ecrimisil talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini
istemiştir. Tapuda kayıtlı taşınmazların haricen satışı geçersiz ise de; Yargıtay’ın
10.07.1940 gün ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında “haricen taşınmaz satılıp
da bedeli satana ve taşınmaz alana teslim ve bu suretle taşınmaz alanın intifaına
terkedildiği ve sonradan bunlardan biri ferağdan veya teferruğdan imtina ettiği
takdirde muteber olmayan bu satım zımmında her iki tarafın verdiğini istirdada hakkı
olduğu” ilkesi vurgulanmış ve bu konuyla ilgili olarak da “ancak alıcı satış bedelinin
iadesine kadar taşınmazı işgal edebilir ve bu yüzden kendisinden semereleri tazmin
veya ecrimisil istenemez” sonucuna varılmıştır.Belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı
uyarınca satım bedeli iade edilinceye kadar alıcı taşınmazı elinde bulundurma
hakkına sahiptir.
Yukarıdaki açıklanan nedenler doğrultusunda dava konusu taşınmazları harici satım
bedeli iade edilinceye kadar davalının eşinin elinde bulundurma hakkının olduğu, eşi
adına taşınmazları kullanan davalının da haksız ve kötüniyetli olmadığı gözetilerek
davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla
yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi
isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün
HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının
istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Hemen Ara