Boşanma davası gerçekleştikten sonra kadının başka birisiyle evlenmek için beklemesi gereken bir müddet vardır, bu müddete iddet müddeti denilmektedir. Bu süre zarfında evlenebilmesi için iddet müddetinin kaldırılması için davası açması gerekmektedir. İddet müddeti, halk arasında boşanma sonrası bekleme süresi olarak ifade edilmektedir.
İddet müddeti, boşandıktan sonra kadının yeniden evlenmesine ilişkin olarak getirilmiş olan, kanundan kaynaklı bir kısıtlamadır ve boşanma sonrasında yalnızca kadın açısından söz konusu olmaktadır. Erkek ise boşandıktan sonra istediği zaman evlenebilmektedir. Kadına verilen bekleme süresi yalnızca bizim ülkemizde olan bir kısıtlama olmayıp birçok Avrupa ülkelerinde olan bir hukuki düzenlemedir.
İddet müddetinin amacı boşanan kadının olası bir hamileliğinde doğacak olan çocuğun soybağının belirlenmesidir. Dolayısıyla bekleme süresinin, esasında boşanma sonrasında doğacak olan çocuğun hukuki statüsünde yaşanması muhtemel karışıklığın önlenmesi ile çocuğun korunması amacını taşıdığını söylemek yanlış olmayacaktır.
İDDET MÜDDETİNİN (BEKLEME SÜRESİNİN) KALDIRILMASI DAVASI NASIL AÇILIR?
Taraflar arasındaki evliliği sona erdiren boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında, kadının yeniden evlilik yapabilmesi için, Türk Medeni Kanunu’nda iddet müddeti olarak belirtilen süreyi beklemesi gerekmektedir. Mevzuatta belirtilmiş olan bu iddet müddeti, kadının boşanması sonrasındaki bekleyeceği süre olarak da ifade edilebilmektedir. Kadının beklemesi gereken bu süre içerisinde yeniden evlenmeyi istemesi durumunda, öncelikle bu iddet müddetinin kaldırılması için dava açması gerekmektedir.
Bekleme süresinin kaldırılması davası, Aile Mahkemelerinde açılması gereken bir davadır. Davanın konusu yasalar gereği öngörülen, 300 günlük bekleme süresinin kaldırılması talebidir. Bu dava hasımsız bir davadır. Yani dava, kimseye karşı açılmamaktadır. Davada yalnızca davacı taraf bulunmaktadır. Mahkeme bu davalarda, davacı kadının hamile olup olmadığına dair sağlık kontrolünün yapılmasını isteyebilmektedir.
İDDET MÜDDETİ (BEKLEME SÜRESİ) BİTMEDEN EVLENİLEBİLİNİR Mİ?
Boşanan kadının iddet müddeti yani bekleme süresinin içerisinde evlenemeyeceği genel bir kural olarak Türk Medeni Kanunu’muzda belirtilmiştir. Ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. İlk olarak boşanan kadın, iddet müddeti içerisinde evlenmek istiyorsa iddet müddetinin kaldırılması davası açabilir. Boşanan kadın, bu davada hamile olmadığını kanıtlar ise davanın sonucunda alacağı mahkeme kararıyla bu bekleme süresini ortadan kaldırabilir ve akabinde evlenebilir. Bu davanın hızlı bir şekilde istenilen sonuca ulaşmasında uzman bir avukattan alınacak desteğin çok büyük önemi bulunmaktadır.
İkinci olarak boşanan kadın, eğer boşanmış olduğu erkek ile yeniden evlenmek istiyorsa yine iddet müdettinin kaldırılması davası açılması gerekecektir. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesine göre açılan bu davada kadının gebe olmadığını hastane raporuyla ispat etmesine gerek olmayacak bu doğrultuda dava sonuçlandırılacaktır.
Son olarak boşanan kadının doğum yapması ile de iddet müddeti sona ermektedir. Boşanmış olan kadının doğum yaptığı takdirde başka bir şarta gerek kalmadan başka birisi ile yeniden evlenebilmesi mümkündür.
BOŞANAN KADIN İDDET MÜDDETİ (BEKLEME SÜRESİ) İÇERİSİNDE DOĞUM YAPARSA SONUÇLARI NE OLUR?
Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren, bekleme süresi içerisinde boşanan kadının doğum yapması halinde, babalık karinesi gereği çocuğun babası boşanılan koca sayılacaktır. Babalık karinesi, kesin bir karine değildir. Yani bu karinenin aksinin ispatlanması mümkündür. Sonuç olarak; iddet müddeti içerisinde doğan çocuk aksi ispat edilene kadar boşanılan kocanın çocuğu sayılacaktır.
Boşanmış olan kadın, iddet müddeti içerisinde, başka bir şahıstan hamile kalmış ise yeniden evlenebilmesi için bu sürenin bitmesini beklemekten başka çaresi bulunmamaktadır. Çünkü boşanan kadının bekleme süresi içerisinde başkası ile evlenmesi için hamile olmadığını kanıtlayan sağlık raporu ile mahkemeye başvurması gerekecektir. Ancak hamile olan boşanmış kadının, mahkemeden böyle bir karar alması mümkün değildir. Ayrıca bekleme süresi içerisinde doğum gerçekleştiği takdirde çocuğun babası boşandığı eş sayılacak ve iddet müddeti sona erecektir. Böyle bir durumda izlenilmesi gereken yol, ilk olarak doğan çocuğun önceki kocanın nüfusuna kaydettirilmesi, akabinde de soybağının reddi davası açmak olacaktır.