Estetik Operasyon ve Hekimin Tazminat Sorumluluğu
Estetik Operasyon nedir?
Estetik operasyon doğuşta veya sonradan meydana gelen fiziksel görünümdeki bozuklukların giderilmesini sağlayamaya yönelik tıbbi müdahalelerdir. Estetik operasyonlarda amaç kişiyi arzu ettiği fiziksel görünüme kavuşturmaktır. Kişi vücudunun sair bölgelerinin görünümünden memnuniyetsizlik duyduğu için estetik kaygı taşımaktadır. Bu nedenle estetik operasyon kişinin bu kaygısını ortadan kaldırmayı amaçlayan ruhsal bozukluğu iyileştirme boyutu da taşımaktadır. Vücudunun sair bölgesine estetik amaçlarla müdahalede bulunulan kişi müdahaleden beklediği menfaati sağlayamadığı takdirde ruhsal sağlığı da olumsuz yönde etkilenecektir.
Estetik Operasyonun Hukuki Yönü
Kişiye yapılacak estetik operasyon, hekimin mesleki bilgi ve tecrübelerinin yanı sıra meydana getireceği sonuç bakımından diğer tıbbi tedavilerden farklı olarak sanatsal bir yön taşımaktadır. Burada hekim kişiyi tedavi etmek dışında doğrudan kişinin beklentilerine sadık kalarak kendi becerisine özgü bir eser meydana getirmektedir. Bu bakımdan uygulamada ve Yargıtay kararlarında benimsenen görüş, hekimin ve iş sahibinin arasındaki ilişkinin hukuki karşılığının bir eser sözleşmesi olduğu yönündedir. Nitekim ilişkinin özelliği, muhtevası ve tarafların birbirlerine karşı hak ve yükümlülükleri aşağıda estetik operasyon örneği üzerinden bahsedeceğimiz eser sözleşmesinin hukuki özelliklerine paraleldir. Söz konusu ilişkiden doğan uyuşmazlıklar Türk Borçlar Kanunu’nun Eser Sözleşmesi’ne ilişkin maddeleri (TBK 470 vd.) esas alınarak çözülmektedir. Öte yandan hekimin operasyonu gerçekleştirirken üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi neticesinde doğan maddi ve manevi zararların giderilmesinde TBK’nın haksız fiil ve tazminata ilişkin hükümleri uygulanır.
Eser Sözleşmesinin Kurucu Unsurları
Eser sözleşmesinin kurucu unsuru olan taraflar iş sahibi ve yüklenicidir. Bu bağlamda estetik ameliyat yapılan kişi iş sahibi, estetik cerrahı yüklenici konumundadır. Estetik cerrahı olan yüklenici eseri meydana getirmeyi, iş sahibi de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlenir.
Cerrahın Yükümlülükleri
Cerrahın sanat ve becerisini gerektiren eser, yani estetik görünüm bir emek sarfının neticesi olup cerrah eseri iş sahibine zarar vermeden, onun yararına yerine getirmekle yükümlüdür. Nitekim TBK m. 471/1 uyarınca “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” Hükmünde bu husus açıkça belirtilmiştir. Aksi halde yüklenici aykırı davranmanın sebep olduğu zararlardan sorumlu tutulur.
Cerrah, üstlendiği edimi yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermek; mesleki ve teknik kurallara uygun olarak bilgi ve tecrübeleri yardımıyla edimini bizzat yerine getirmekle yükümlüdür. Estetik ameliyatlarda cerrahın kişisel özellikleri önem taşımaktadır. İş sahibinin, hekimin ameliyata dair mesleki yaşantısının getirdiği bilgi birikimine ve tecrübelerine güvenerek doğrudan hekimi tercih etmesi karşısında ameliyatın bizzat hekim tarafından yapılmasında hukuki yararı vardır. Bu nedenle hekim edimini yönetimi altında bir başkasına yaptırmamalı, bizzat kendisi yerine getirmelidir. Bu husus TBK m. 471/2’nin mefhum-u muhalifinden açıkça anlaşılmaktadır. “Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.”
Cerrahın bir diğer önemli ve ihlali halinde sorumlu tutulacağı yükümlülüğü de iş sahibini aydınlatma yükümlülüğüdür. Yapılacak operasyonun olası riskleri, beklentinin ne derecede karşılanabileceği, uygulanması mümkün olmayan durumları ve risk analizlerini iş sahibine açıklamak zorundadır. Aksi halde iş sahibinin ameliyat sonrası beklemediği bir problemle karşılaşması durumunda hekim bildirmediği durumların meydana getireceği zararlardan sorumlu tutulur.
Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davası
Estetik ameliyatlarda doktor ile iş sahibi arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olmasının en önemli sonucu olarak doktorun üstlendiği işin neticesini garanti etmesidir. Meydana gelen eser iş sahibinin beklentilerini karşılamadığı takdirde söz konusu memnuniyetsizlik objektif olarak değerlendirildiğinde yerinde bir memnuniyetsizlik olarak kabul edilebilirse hekimin hukuki sorumluluğu doğar. Örnek verecek olursak hekimin estetik ameliyatı neticesinde onarılan bölgede meydana gelen ve herkes tarafından olumsuz bir değerlendirmeye tabi tutulan absürt bir görüntü oluşursa hekimin sorumluluğu gündeme gelir.
Estetik doktorunun yukarıda açıkladığımız yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasını ihlal etmesi üzerine iş sahibi uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep edilebilir.
Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davasının Şartları
Her şeyden önce iş sahibi ile hekim arasında bir eser sözleşmesi bulunmalıdır. Eser sözleşmesi için kanunda herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir. Tarafların karşılıklı edimlerini ifa etmeleri ile bu durum taraflarca inkâr edilmedikçe sözleşme kurulmuş sayılır.
Hekimin neden olduğu zararın tazmini haksız fiil hükümlerine göre talep edilir. Bu nedenle haksız fiilden doğan zararların tazminine ilişkin hükümler ve şartlar burada da geçerlidir. Haksız fiil TBK Md. 49 vd. düzenlenmiştir. “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.” (TBK md.49) İlgili madde uyarınca sorumlular aleyhine tazminat davası açabilmek için:
-İş sahibinin zarara uğramış olması(zarar)
-Hekimin ihmali ve kusurunun bulunması (kusurlu ve hukuka aykırı fiil)
-İş sahibinin zararı hekimin ihmal ve kusurundan kaynaklanmış olması gerekmektedir. (İlliyet bağı)
Bu koşulların varlığı halinde sorumlular aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Maddi Tazminat Davası
Estetik ameliyattan beklenen menfaatin sağlanamamasının yanı sıra ameliyat sonrası meydana gelen beklenmedik diğer zararlar ve tahribatların iş sahibinin malvarlığında meydana getirdiği azalmaların, diğer bir ifadeyle, maddi zararların giderilmesini ifade eder. Hastanın ameliyat için ödemiş olduğu bedel ve operasyon için yapmış olduğu diğer harcamalar, hatalı operasyon sebebiyle ek tedavi görmek zorunda kalması, iş gücü kaybına uğraması, cismani zararların oluşması gibi maddi götürülere sebep olan zararlar örnek verilebilir. Unutulmamalıdır ki hekimin buradaki sorumluluğu kusur sorumluluğudur. Hekimin sorumluluğunu gerektirmeyen zararlardan hekim sorumlu tutulamaz.
Manevi Tazminat Davası
Hekimin üzerine düşen sorumluluklarına aykırı olarak gerçekleştirdiği operasyon, hastanın manevi açıdan acı, ıstırap ve üzüntü duymasına yol açmış ise bu durumda hasta uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep edebilir. Kusurlu operasyon sonrası hastanın kendisini çirkin görünümde ve küçük düşmüş bir halde hissetmesi gibi manevi acı duymasına sebep olan durumlar örnek verilebilir. Öte yandan hekim hastayı aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ederek operasyon sonrası öngörülmesi olası olmayan, katlanması güç acılar çekebileceğini hastaya bildirmemesi halinde ve hasta eğer söz konusu acıları yaşayacağını bilseydi operasyona razı olmazdı denilebilecek durumlarda da manevi zararın tazmini talep edilebilir.
Tazminat Davasında Zamanaşımı
Keyfi olarak güzellik amacıyla yapılan estetik ameliyatlarda eser sözleşmesi hükümleri uygulanmaktadır. Bu nedenle eser sözleşmesine ilişkin zamanaşımı hükümleri burada da geçerlidir. Buna göre kusurlu estetik ameliyatları sonucunda maddi ve manevi zarara uğrayanlar TBK Md. 147/6 uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde tazminat davası açabilirler. Ancak hekimin ağır kusurlu sayılabileceği hallerde TBK md 478’e göre 20 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır.
Tazminat Davasında Taraflar
Kusurlu estetik ameliyat sebebiyle uğranılan zararın tazmini için davayı, zarara uğrayan iş sahibi hasta açabilir. Dava hekime veya hekimin bağlı çalıştığı özel sağlık kuruluşuna karşı açılabilir. Hekim ve sağlık kuruluşu zarardan müteselsil sorumludurlar. Eğer söz konusu ameliyat kamu kurumunda yapılmışsa ilgili kamu kurumuna dava açılır. Kamu kurumu kusuru bulunan hekime rücu eder.
Tazminat Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Görevli mahkeme eser sözleşmesine ilişkin hükümlere göre tayin edilir. Dolayısıyla eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir. Tüketici Mahkemesinin bulunmadığı bölgelerde Asliye Mahkemesinde de açılabilir. Yetki bakımından davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Dava, davacının yerleşim yeri mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesi yahut hatalı işlemin gerçekleştiği yer mahkemesinde açılabilir.