KAMULAŞTIRMA NEDİR?
KAMULAŞTIRMA NEDİR ?
Kamulaştırma; devlet ve kamu tüzel kişileri tarafından, kamu yararının
gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette
bulunan taşınmaz malların tamamının veya bir kısmının, kanunla gösterilen esas
ve usullere göre, kendi mülkiyetlerine geçirilmesi veya üzerinde idari irtifaklar
kurulması işlemidir.
1982 Anayasası md.46 [Değişik: 3.10.2011]: Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu
yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla
gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari
irtifaklar kurmaya yetkilidir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m.3: İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı
kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya
teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve
irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen
hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler.
Kamulaştırma işlemleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’ nda belirlenen usul ve
esaslara göre yapılmaktadır. Kamulaştırma işleminin Anayasa’ya uygun olarak
gerçekleştirilebilmesi için belirli şartların mevcudiyeti gerekmektedir.
Kamulaştırmanın Şartları
- Devlet ve kamu tüzel kişileri tarafından gerçekleştirilmesi
Kamu tüzel kişiliği bulunmayan idareler ile özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerinin
kamulaştırma yapma yetkisi bulunmamaktadır. Kamu tüzel kişiler ise kendi görev
alanlarına giren konularda kamulaştırma yetkisine sahiptir, görevli olmadığı bir
hizmet veya teşebbüsün yürütülmesine yönelik kamulaştırma kararı alamaz.
Nitekim Danışay’ın da bu hususta kararları bulunmaktadır.
“Yükseköğretim Kurulunun, üst geçit ve kavşak yapmak konusunda
kamulaştırma yetkisi yoktur.”(D6D, E.1984/195, K.1984/3035)
“Köy tüzel kişiliğinin, köy hayvanlarının otlak yerine gitmelerini sağlamak
amacıyla yol yapmak konusunda kamulaştırma yetkisi yoktur.”(D6D,
E.1993/1354, K.1993/4626) - Kamulaştırmayı zorunlu kılan bir kamu yararının bulunması
Kamulaştırma işleminin amaç unsuru kamu yararı olup kamu yararı dışında bir
amaç güdülmesi kamulaştırma işlemini hukuka aykırı hale getirecektir. - Kamulaştırmanın konusunun özel mülkiyete konu olan taşınmaz olması
Kamu malları kamulaştırılamaz. Ayrıca kamu tüzel kişilerinin özel mülkiyetinde
bulunan taşınmazlar da kamulaştırılamaz.
-Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin peşin ödenmesi
Kamulaştırılan taşınmazın gerçek değeri peşin olarak ödenir. Ancak tarım
reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin
gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm
amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda bedelin taksitle de ödenmesi mümkündür.
Taksitlendirme süresinin 5 yılı aşmaması, taksitlerin eşit olarak ödenmesi ve
taksitlerde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz haddinin uygulanması
gerekir. İstisnanın istisnası kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya
işleten küçük çiftçiye ait olanların bedeli ise her halde peşin ödenir. - 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda yer alan esas ve usullere uygun
olarak işlemlerin yürütülmesi
Kamulaştırma işlemi idari ve adli olmak üzere iki aşamada gerçekleşir.
İdari aşama - Kamulaştırma bedeli için yeterli ödenek temin edilmesi
Kamulaştırma bedeli için öncelikle yeterli ödenek temin edilmelidir. Yeterli ödenek
temin edilmeden kamulaştırma işlemlerine başlanamaz. - Kamu yararı kararının alınması ve onaylanması
Kamu yararı kararı ile kamulaştırma işleminin sebep unsuru belirlenmiş olur.
Kamulaştırma Kanunu’nda kamu yararı kararı verecek makamlar gösterilmiştir.
Kamulaştırma Kanunu’nun “Kamu yararı kararı verecek merciler” Başlıklı 5.
Maddesine Göre: “Kamu yararı kararı verecek merciler şunlardır:
a) Kamu idareleri ve kamu tüzelkişileri;
- 3 üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılan amaçlarla yapılacak kamulaştırmalarda
ilgili bakanlık, - Köy yararına kamulaştırmalarda köy ihtiyar kurulu,
- Belediye yararına kamulaştırmalarda belediye encümeni,
- İl özel idaresi yararına kamulaştırmalarda il daimi encümeni,
- Devlet yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu,
- Yükseköğretim Kurulu yararına kamulaştırmalarda Yükseköğretim Kurulu,
- Üniversite, Türkiye Radyo – Televizyon Kurumu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulları, - Aynı ilçe sınırları içinde birden çok köy ve belediye yararına kamulaştırmalarda ilçe
idare kurulu, - Bir il sınırları içindeki birden çok ilçeye bağlı köyler ve belediyeler yararına
kamulaştırmalarda il idare kurulu, - Ayrı illere bağlı birden çok kamu tüzelkişileri yararına kamulaştırmalarda
Cumhurbaşkanı, - Birden çok il sınırları içindeki Devlet yararına kamulaştırmalarda Cumhurbaşkanı.
b) Kamu kurumları yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulu veya idare meclisi,
bunların olmaması halinde yetkili idare organları,
c) Gerçek kişiler yararına kamulaştırmalarda bu kişilerin, özel hukuk tüzelkişileri
yararına kamulaştırmalarda ise; yönetim kurulları veya idare meclislerinin, yoksa yetkili
yönetim organlarının başvuruları üzerine gördükleri hizmet bakımından denetimine bağlı
oldukları köy, belediye, özel idare veya bakanlık
Kamu yararı kararının onaylanması gerekliliği Kamulaştırma Kanununun 6.
maddesinde düzenlenmiştir.
Kamulaştırma Kanunu’nun “Onay mercii” Başlıklı 6. Maddesine Göre:
Kamu yararı kararı;
a) Köy ihtiyar kurulları ve belediye encümenleri kararları, ilçelerde kaymakamın,
il merkezlerinde valinin,
b) İlçe idare kurulları, il daimi encümenleri ve il idare kurulları kararları, valinin,
c) Üniversite yönetim kurulu kararları, rektörün,
d) Yükseköğretim Kurulu kararları, Kurul başkanının,
e) Türkiye Radyo – Televizyon Kurumu yönetim kurulu kararları, genel müdürün,
f) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu kararları, Yüksek
Kurum Başkanının,
g) Kamu kurumları yönetim kurulu veya idare meclisleri veya yetkili idare
organları kararları, denetimine bağlı oldukları bakanın,
h) Gerçek kişiler veya özel hukuk tüzelkişileri yararına; köy, belediye veya özel
idarece verilen kararlar, valinin, Onayı ile tamamlanır.
Cumhurbaşkanı veya bakanlıklar tarafından verilen kamu yararı kararlarının
ayrıca onaylanması gerekmez. Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca
onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı
kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra
organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır.
- Kamulaştırılacak taşınmazın belirlenmesi
Kamulaştırılacak taşınmaz belirlenir. İdare, kamulaştırılacak taşınmazın sınırını,
yüzölçümünü ve cinsini gösterir, ölçekli planını yapar veya yaptırır ve taşınmaz
malın malikini ya da zilyedini ve adresini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden
veya haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir. - Kamulaştırma kararının alınması ve tapu siciline şerh verilmesinin
istenmesi
İdare kamulaştırma kararı aldıktan sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh
verilmesini kamulaştırma konusu taşınmazın kayıtlı olduğu tapu idaresine bildirir.
İdare tarafından şerh tarihinden itibaren altı ay içinde kamulaştırma bedelinin
tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak
belge tapu idaresine sunulmadığı takdirde, bu şerh tapu idaresince resen sicilden
silinir. - Öncelikle satın alma usulünün denenmesi
İdarelerin tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacakları
kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamaları esastır. Buna göre
idare kamulaştırma kararını aldıktan sonra, kanunda öngörülen esaslara göre ve
konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alarak ve
gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahalli emlak alım satım
bürolarından edineceği bilgilerden de yararlanarak taşınmaz malın tahmini
bedelini belirlemek üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden oluşan bir veya
birden fazla kıymet takdir komisyonu görevlendirir. Ayrıca idare, tahmin edilen
bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve
sonuçlandırmak üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden oluşan bir veya
birden fazla uzlaşma komisyonu görevlendirir. İdare, kıymet takdir komisyonunca
belirlenen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırma bedelinin peşin veya
duruma
göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir
başka taşınmaz malla trampa etmek istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike
bildirir. Malik veya yetkili temsilcisinin, bu yazının tebliğinden itibaren on beş gün
içinde, kamulaştırılacak taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satarak veya
trampa isteği ile idareye başvurması halinde, uzlaşma komisyonunca belirlenen
günde pazarlık görüşmeleri yapılır. Bu görüşmeler sonunda, kıymet takdir
komisyonunca belirlenen tahmini bedeli geçmemek kaydıyla, bedelde veya
trampada anlaşmaya varılması halinde, malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon
üyeleri tarafından imzalanan bir tutanak düzenlenir. Bu tutanak malikin devir
beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır. İdarece,
anlaşma tutanağının düzenlenmesinden itibaren en geç kırk beş gün içinde
tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve
kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan
arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya tescil veya terkin edilir.
Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.
Satın alma usulü neticesinde anlaşma tutanağına istinaden tapuda yapılan tescil
işlemi ile birlikte taşınmazın mülkiyeti idari aşamada idareye geçmiş olur. Bu
şekilde idarece satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kamulaştırma
yoluyla alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline itiraz
davası açılamaz.
ADLİ AŞAMA
Kamulaştırmanın adli aşaması, satın alma usulünün başarısızlıkla sonuçlanması
ile başlayan süreci ifade etmektedir. Kamulaştırılacak taşınmazın satın alma
usulüyle elde edilmesinin mümkün olmaması durumunda idare, taşınmaz mal
hakkında topladığı bilgi ve belgelerle yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu
husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmazın bulunduğu
yer asliye hukuk mahkemesine
başvurur. İdare, mahkemeden kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin peşin
veya taksitle ödenmesi karşılığında taşınmazın adına tesciline karar verilmesini
ister. Buna kamulaştırılan taşınmazın bedel tespiti ve idare adına tescili
davası denmektedir.
Asliye hukuk mahkemesi, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün
sonrası için belirleyeceği duruşma gününü, dava dilekçesi ve idare tarafından
verilen belgelerin birer örneğini de ekleyerek taşınmaz malın malikine meşruhatlı
davetiye ile tebliğ eder, malikin adresi belli değilse ilan yoluyla tebliğ eder. Malik
bu tebligatlardan itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari
yargıda iptal davası açabilir. Malik, iptal davası açmadan önce İYUK’ un 11.
Maddesi uyarınca idareye işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya
yeni bir işlem yapılması amacıyla başvurma hakkına da sahiptir. Kamulaştırma
işlemine karşı iptal davasını, bu işlem nedeniyle doğrudan menfaati ihlal edilen
taşınmaz maliki açabilir. İştirak halinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek
başına dava hakları vardır. Açılan davaların sonuçları dava açmayanları
etkilemez. Dava duruma göre Danıştay’da veya taşınmaz malın bulunduğu yer
idare mahkemesinde açılır. Görevli ve yetkili mahkeme yürütmeyi durdurma
kararı verirse, asliye hukuk mahkemesi idari yargıda açılan iptal davasını
bekletici mesele olarak kabul etmek zorundadır. Belirlenen duruşma gününde
hakim, öncelikle taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya devam
eder. Tarafların bedelde anlaşması halinde hakim, taraflarca anlaşılan bu bedeli
kamulaştırma bedeli olarak kabul eder ve Kamulaştırma Kanunu’nun onuncu
maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci ve devamı cümleleri uyarınca işlem yapar.
Belirlenen duruşma gününde taşınmaz malın bedeli konusunda anlaşma
olmazsa hakim, mahallinde keşif yapmak ve Kamulaştırma Kanunu’nun 15.
Maddesine göre seçilmiş bulunan bilirkişilere inceleme yaptırmak suretiyle
kamulaştırma bedelini tespit
eder. Mahkeme, tarafların üzerinde anlaştıkları kamulaştırma bedelinin ya da
anlaşma olmaması halinde kendisinin belirlediği kamulaştırma bedelinin peşin ve
nakit olarak veya taksitle ödeme koşullarının bulunması halinde ilk taksitin yine
peşin ve nakit olarak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve
yatırıldığına ilişkin makbuzun ibraz edilmesi için idareye on beş gün sür verir.
Gereken hallerde bu süre mahkemece bir defaya mahsus olmak üzere
uzatılabilir.
Kamulaştırma bedelinin yatırıldığına ilişkin makbuzun ibrazı üzerine mahkemece
taşınmazın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine
ödenmesine karar verilir. Bu karar, tapuya ve parasının yatırıldığı bankaya
bildirilir. Mülkiyetin idareye geçmesi, mahkemece verilen tescil kararı ile olur.
Tescil hükmü kesin olup temyiz edilemez. Buna karşılık, tarafların kamulaştırma
bedeline ilişkin mahkeme kararını istinaf ve temyiz etme hakları mevcuttur.
KAMULAŞTIRMANIN HÜKÜM VE SONUÇLARI
Kamulaştırma işlemi sonucunda taşınmazın mülkiyeti idareye geçer. Ayrıca
malikin taşınmaz üzerindeki bazı hakları kısıtlanır. Malik tescil tarihinden itibaren
taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim yapamaz, mevcut inşaatta esaslı
değişiklikler meydana getiremez, kendisinde yapılan tebliğden itibaren
taşınmazını başkasına devir ve ferağ veya temlik edemez.
KAMULAŞTIRMA KARARINA KARŞI DAVA
Kamulaştırma işlemi bir idari işlem niteliğindedir. Anayasa’nın 125. Maddesine
göre idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolun açıktır. Dolayısıyla
kamulaştırma işleminin iptali için de yargı yolu açık olup bu işlemlere karşı dava
açılabilmektedir.
Malik asliye hukuk mahkemesince bedel tespiti ve tescil istemiyle açılan davanın
tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari
yargıda iptal davası ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası
açabilir. Kamulaştırma işleminin iptali istemiyle duruma göre Daanıştay’da veya
taşınmazın bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde dava açılır. İştirak halinde
veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır. Açılan
davaların sonuçları dava açmayanları etkilemez. Danıştay içtihatları uyarınca
taşınmaz kiracısının kamulaştırma işlemine karşı dava hakkı bulunmamaktadır.
İdare de kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği günden itibaren 30 gün
içerisinde de maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilir.