Nafaka Artırım Davası Nedir
Nafaka Artırım Davası Nedir?
Nafaka artırım davası; değişen ekonomik durum sonucunda nafaka alacaklısının, nafaka ödemek ile yükümlüğü olduğu kişiden nafakanın artırılmasını talep ettiği davadır. Bu dava içerisinde nafaka ödeyen kişinin maddi durumunun iyi olacak yönde geliştiğini kanıtlayan belgeler bulunmalıdır. Bunun yanında nafaka alan kişinin haklı sebepler ile nafaka artırılması talebi oluşturması gerekir.
Nafaka çeşitleri 4 tanedir. Bunlar;
- Tedbir nafakası
- Yoksulluk nafakası
- İştirak nafakası
- Yardım nafakasıdır.
Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın sonrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflar irat şeklinde hükmedilen nafakanın arttırılmasını isteyebilir. Nafaka alacaklısının paranın alın günü karşısında ihtiyaçlarının artması, hastalık, çocuğun eğitimi gibi nedenlerle mevcut nafakanın giderlerini karşılayamaması, buna karşın nafaka borçlusunun gelirinde ödeme gücünde artış olmuşsa nafaka arttırılması davası açılabilir.
Mahkeme tarafından hükmedilen nafaka miktarı kesin hüküm teşkil etmemektedir. Yani nafaka miktarının değişen koşullara göre artırılabilmesi mümkündür. Nafaka miktarının artırılması açılacak nafaka artırım davası ile talep edilir. Nafaka artırım davası açılabilmesi için ortada önceden hükmedilmiş bir nafaka olmalıdır. Sonrasında ise nafaka artırımını talep eden kişinin bu talebine dayanak olarak haklı gerekçeler göstermesi gerekmektedir. Bu gerekçeler kişiden kişiye ve duruma göre değişmekle beraber gerekçelerin gerçekliğini değerlendirme konusunda hakimin takdir yetkisi mevcuttur. Hakim sunulan gerekçeleri tarafların maddi ve sosyal durumlarına, zamanın ekonomik koşullarına ve paranın alım gücüne göre değerlendirecektir. Nafaka artırım oranları Yargıtay kararları ışığında mahkemelerce TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranı dikkate alınarak belirlenmektedir.
Nafaka Artırım Davası Şartları
Çocuğun velayeti kendisine verilmiş olan taraf ona bakmak, onu beslemek ve barındırmak yükümlüdür. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine mali gücü oranında katılması gerekir. (TMK 1282/2. madde) Eşlerin mali gücü nafaka miktarının tayin edilmesinde rol oynar.
Hükmünden yola çıkılarak nafaka ödeyen kişinin maddi durumunda artış olması halinde ve nafaka alacaklısının maddi durumunun kötüleşmesi halinde nafaka davasının açılması söz konusudur. Nafaka artırım talebinin hakim tarafından göz önüne alınabilmesi için bazı şartlar aranmaktadır.
- Nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının artması,
- Mevcut nafakanın giderleri karşılayamaması,
- Nafaka borçlusunun ekonomik gücünde önemli artış olması gerekir.
TMK 176 ve 300. Maddeleri uyarınca nafaka artırım davası açacak kişiler mahkemeden nafaka miktarının ileri ki yıllardaki artış oranının belirlenmesini de talep edebilirler. Böylece kişiler tekrar tekrar dava açmak durumunda kalmazlar.
Nafaka Artışı Neye Göre Belirlenir?
Boşanma davası sırasında veya boşanmanın kesinleşmesinden sonra mahkeme boşanma kararı ile birlikte maddi anlamda sıkıntıya düşecek eşe ya da varsa müşterek çocuklara sosyo-ekonomik durumlarına göre nafaka bağlayabilir. Hakim bağlanacak nafaka miktarını belirlerken eşlerin maddi durumunu, çocukların giderlerini, zamanın ekonomik ve sosyal koşullarını göz önüne alır. Ancak değişen koşullar ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar neticesinde hükmedilen nafaka miktarı yetersiz kalabilir. Bu durumda nafaka alan taraf nafaka yükümlüsüne nafaka artırım davası açabilir. Ancak nafaka artırım talebinin ülke genelindeki ekonomik kriz, paranın değer kaybetmesi, nafaka yükümlüsünün ekonomik anlamda zenginleşmesi, nafaka alanın yeni giderlerinin ortaya çıkması gibi haklı gerekçelere dayanması gerekir.
Nafaka artırım davasının kanuni dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun 176.maddesinin 4’üncü fıkrasıdır. Anılan hüküm şu şekildedir: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Buna göre nafaka alacaklısı veya nafaka borçlusunun mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda nafaka artırımı talep edilebilecektir.
Nafaka Artırım Davasında Yetkili Mahkeme Neresidir?
Nafaka artırım davalarında, yetkili mahkeme nafaka alacaklısının oturduğu yerdeki Aile Mahkemesidir. Kişiler nafaka aldıkları süre içerisinde nafaka artırım davası açabilirler. Yardım nafakası alan kişilerin nafaka süresi içerisinde nafaka artırım talebine ilişkin dava hakları saklıdır.
Nafaka alacağına ilişkin yargılama süreci hakimin mevcut nafaka miktarını, nafaka artırımı için gösterilen sebepleri delilleriyle birlikte değerlendirmesi sonucunda karara bağlanır.
Bu madde ile nafaka artırım talebinde bulunan kişi sürekli aynı mağduriyetleri yaşamasın diye nafakaya hükmedilen ilk kararda veya nafaka artırımına ilişkin kararda nafaka alacağının her yıl belli oranda artırılmasına dair hüküm koyulabilir. Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre nafaka artırımı yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda yapılmaktadır. Böylece yıllık ekonomik verilere göre değişkenlik gösteren bir endeksin uygulanması ile kişilerin nafaka konusunda mağduriyetler yaşamasının önüne geçilmiştir.
TMK 175. Maddesi uyarınca yoksulluk nafakası; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali günü oranında süresiz olarak isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Nafaka Artırım Davasında Yargılama Usulü
İştirak nafakasının artırılması veya azaltılması davasında verilen karar, dava tarihinden itibaren hüküm ifade eder. İştirak nafakasında yapılacak artış oranı, boşanmanın kesinleşme tarihine göre belirlenmesi gerekir. Karara bağlanan iştirak nafakasında gelecek yıllar için artış yapılması istenmiş ise Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyatları endeksi dikkate alınarak artırım yapılmalıdır. Açıkça istem olmadan gelecek yıllar için artırma kararı verilemez.
Aile mahkemesinin, nafakanın artırılması yönünde karar verebilmesi için nafaka artırım dava açılması gerekmektedir. Nafakasının artırılması talebiyle açılan dava basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünde dava aşaması; dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden ibarettir. Yani tarafların birer dilekçe sunma hakkı vardır. Basit yargılama usulü, daha çabuk sonuçlanması gereken, kısa bir incelemeye ihtiyaç duyulan bir yargılama usulüdür. Bu tür davalarda, mahkeme delilleri ve beyanları yeterli görür ise duruşma yapmadan dosya üzerinden de karar verebilmektedir. Dosya üzerinden karar verilemiyor ise mahkeme duruşma yapacaktır.
Basit yargılama usulünde mahkeme, en fazla iki duruşma yaparak yargılamayı tamamlamak zorundadır. Yapılacak olan duruşmalar arası ise en fazla bir ay olmalıdır. Görüldüğü üzere nafakanın indirilmesi davası, boşanma davasından farklı bir usul ile görülmekte olup hızlı ve daha çabuk karara verilen bir yargılama usulüne tabidir.
Nafaka artırım davası açacak eşin, davayı kazanması için gerekçelerini mahkemeye sunmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, kişiler tarafından öne sürülecekleri deliller birbirinden farklılık gösterecektir. Gösterilen deliller karşısında aile mahkemesi, öncelikle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik olup olmadığını tespit edecek bunun için de taraflardan konu ile ilgili delilleri toplayacak, gerekirse ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazarak, uzman görüşüne başvuracak ve nafakayı günün koşullarına göre yeniden değerlendirip bir karar verecektir.